GİTARIN TARİHİ
GİTARIN TARİHİ
Gitarın ne kadar eskiye dayandığı ile ilgili bir hayli varsayım vardır. Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunan Hitit’lere ve Asur’lara ait kabartmalarda gitara benzeyen telli çalgıların varlığı bir gerçek. Avrupa’ya geliş öyküsünde ise İran ve Arap adlarına rastlıyoruz. Önce İran yoluyla Arap dünyasına, Arapların İspanya’yı fethiyle de Avrupa’ya geçtiği yaygın bir saptamadır.
Mağrip ve Latin gitarları 12. asırda görülür. 15. yüzyılda ise lavtaya doğru gelişerek “Mandola” veya “Mandora” ismini alır. Günümüz gitarının ana çizgilerinin oluştuğu bu yüzyılda Latin gitarı, mızraplı Vihuela’dır. Flemenk Vihuela’sı ise Avrupa Lavtası’ndan başka bir şey değildir. Tarihte somut olarak ilk kez 14. asırda, şekli fazla tanımlanmasa da Guitern diye bir sazdan söz edilir. El Vihuelası olarak 13. yüzyıldan beri tanınan bu çalgı, 1500’lerin sonuna doğru, bugünkü gitarın doğmasındaki ilk ipuçlarını verir.
İngiltere Kraliçesi I. Elisabeth, sarayında ve etrafında her zaman müzikçilere yer vermesiyle tanınır. İspanya Kralı Şarlken’in oğlu II. Philiph, 1554’de İngiltere Kralı VIII. Henry’nin kızı olan, İngiltere ve İrlanda Kraliçesi Mary Tudor’la evlenir. Bu çağda Lavta müziğinin en güzel örnekleri verilir. John Dowland (1562 – 1626) zamanının en büyük lavtacısıdır.
Gitar müziği, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar ya Tabulatur (ses perdeleri yerine parmak pozisyonlarını gösteren nota yazım sistemi) biçiminde ya da alfabetik akor sembolleri sistemiyle yazılıyordu. 1586 senesinde çıkarılan ilk gitar metodu “İspanyol Gitarı” olarak adlandırılan beş çift telli çalgı içindir. Daha önceki gitarlar dört, Vihuela ise altı çift tellidir. Vihuela’dan sonra Barok Gitar beş çift telli; son zamanlarda kullanılan klasik gitarlar ise altı tek tellidir.
19.yüzyılda gitarda sesin artmasını sağlayan değişiklikler yapıldı. Gövdesi genişletildi, derinliği azaltıldı, göğüs kapağı iyice inceltildi. Gövdenin içine göğüs kapağını desteklemek için konan enine çıtaların yerini, ses deliğinin altına yelpaze gibi açılan ışınsal çıtalar aldı. Önceden ahşap bir takozun içine saplanan sapı, tellerin germesine rağmen ek bir destek oluşturacak gibi gövdenin içine doğru biraz giren bir pabuç ya da çıkma kol biçimine getirilerek arkaya tutkallandı.
19. yüzyıl süresince İspanya’da birçok usta gitarist yetişir. Bunlar arasında Sor, Cano, Huartas, Tostado, Aquado, Fossa başlıca isimler bulunmaktadır.Yüzyılın ikinci yarısında çağdaş gitar ekolünün kurucusu olarak nitelenen, Bach ve Beethoven’ın yapıtlarından gitar için yaptığı düzenlemelerle tanınan Valenciya’lı gitarcı-bestekar Francisco Tarrega’da bu isimlerin en önemlilerinden birisidir. Andres Segovia, Emilio Pujol, Miguel Llobet, Regino Sainz de la Maza, Alirio Diaz ve Narciso Yepes onu izlerler.
İngiltere’de ise, Julian Bream ve John Williams gibi gitaristler de aynı paralelde devam ederler. Andres Segovia’nın gitar dünyasına en önemli katkısı ise gitarda ilk defa naylon tel kullanmasının yanı sıra o senelerde daha çok Amerika’da folk müzik, Avrupa’da ise türkü eşlikçisi olarak görülen gitarı, Klasik Gitar olarak tüm dünyaya tanıtmasıdır. Ayrıca üstün virtüözitesi ile çalgısını sevdiren ve geliştiren bir sanatçıdır. Segovia ’nın talebesi olan Alirio Diaz (1923) ise tanınmış bir yorumcu olarak bütün dünyaya ismini duyururken, özellikle Türkiye’de verdiği konserlerle ülkemizde gitarın tanınmasında büyük katkıda bulunmuş, hali hazırda de bu katkısını bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürmektedir.
Andres Segoiva gitarı konser salonlarına sokarak Amerka’dan Arjantin’e ve Uruguay’a kadar uzanan turneleriyle hem enstrümana hem de solistlere büyük saygınlık kazandırmış, gitarı 20. yüzyılda evrensel boyuta taşımıştır.
Segovia, Tarrega, Llobet, Pujol, Anido, Prat, Diaz, Bream, Williams gibi sanatçıların ünlü ve büyük yapıtları gitar için düzenleyerek dağarı genişletme gayretlerine daha sonra Castenuovo Tedesco, Roussel, Mompou, Villa-Lobos, Ohana, Britten, Henze, Torroba, Rodrigo, Hallfter, Berio, Turina, Falla, Takemitsu, Ponce, Bennett, Berkeley, Walton, Martin, Davies, Tippett, Dodgson, Arnold, Brindle, Lauro, Poulene v.b. gibi özgür yapıtlar yazan besteciler katılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder